SİCİLYA RÜYASI

Sanat Tarihçisi Feride BOZCU eşliğinde Sicilya kıyısına yerleşmiş büyüleyici bir kent olan Katanya, Avrupa'nın en yüksek aktif yanardağı olan Etna Dağı ile Taormina, Arşimet’in yaşadığı ve UNESCO’nun tüm şehri koruma altına aldığı Sirakuza, Arap ve Norman mimarisinin esintilerini taşıyan İtalya’nın en ihtişamlı şehirlerinden biri Palermo bizleri bekliyor.

07.10’da Türk Hava Yolları TK1393 seferi ile Katanya’ya uçuş. Yerel saat ile 08.35’te Katanya’ya varışımızın ardından pasaport ve bagaj işlemlerimizi gerçekleştirip havaalanından ayrılıyor, bizi bekleyen özel aracımız ile Sicilya'nın ikinci büyük şehri olan Katanya’yı keşfetmeye başlıyoruz. Şehrin en önemli anıtı olan ve şehrin koruyucu azizine adanan Saint Agatha Metropolitan Katedrali’ni ziyaret ediyoruz. Katanya'nın sembollerinden olan Pizza del Duomo Meydanı’nda yer alan Fil Çeşmesi’ni görüyor ve bu ünlü meydanın keyfini çıkartıyoruz. Akşam yemeği için otelimize geçiyoruz. Geceleme otelimizde.

Otelde alacağımız kahvaltının ardından Avrupa'nın en yüksek aktif yanardağı ve Sicilya'nın en heyecan verici manzaralarından biri olan Etna’ya gitmek için hareket ediyoruz. Kestane ve huş ağacı ormanlarından geçerek 3.357 metre yüksekliğindeki yanardağa varıyoruz. 2013’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklenen dağın 1800 metresine kadar otobüsümüz ile çıkıyoruz. Son lav kalıntılarının izlerinin görülebildiği Silvestri Krateri’ni de gördükten sonra nefis bir turistik nokta olan Taormina’ya geçiyoruz. Mağara içine inşa edilen Chiesa Madonna della Rocca Kilisesi’ni ve 1635’te yapılan görkemli mimarisi ile öne çıkan Duomo di Taormina Kilisesi’ni gördükten sonra serbest zaman alıyoruz. Sicilya’nın en güzel şehirlerinden biri olan Taormina’da geçirdiğimiz keyifli vaktin sonunda günü noktalamak üzere Katanya’ya dönüyoruz. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.

Otelde alacağımız kahvaltının ardından UNESCO’nun tüm şehri koruma altına aldığı Sirakuza’da güne başlıyoruz. Ortygia Yarımadası’nın restore edilmiş Orta Çağ sokaklarından geçerek Barok saray ve kiliseleri Sanat Tarihçisi Feride BOZCU eşliğinde keşfetmeye başlıyoruz. Yunan mitolojisine göre bir peri olan Arethusa’nın denizin içindeki evi Arcadia’dan yüzeye çıktığı nokta olarak kabul edilen Arethusa Çeşmesi’ni görüyoruz. Rönesans ve Barok mimarisinin birlikte kullanıldığı Giovanni Vermexio’nun müthiş tasarımı Senato Sarayı’nı gezdikten sonra MÖ 6. yüzyılda Yunan Tanrıçası Athena için inşa edilen ve aslen Yunan Dor tapınağı olan Sirakuza Katedrali’ni Feride BOZCU’dan dinliyoruz. Serbest zamanımızın ardından Sicilya’nın ‘’beyaz şehri’’ olarak tanımlanan Noto’ya gitmek üzere yola çıkıyoruz. Şehrin ana girişi olan Kraliyet Kapısı’ndan geçerek keşfetmeye başlıyoruz. Çatı katından müthiş bir panoramik manzara sunan Santa Chiara Kilisesi’nin ardından 17. yüzyıl Fransız saray mimarisinden ilham alan zarif Palazzo Ducezio’yu geziyoruz. Günün son durağı olan San Nicolò Katedrali’ni ziyaret ettikten sonra Katanya’ya dönüyoruz. Akşam yemeği ve gecelememiz otelimizde.

Otelde alacağımız kahvaltının ardından İtalya’nın sevimli balıkçı kasabası Cefalù’ya gitmek üzere özel otobüsümüz ile yola çıkıyoruz. İlk durağımız yapımına 1131’de başlanan ve Norman döneminin en önemli yapılarından biri olan Cefalù Katedrali oluyor. Arap-Norman tarzı ile yapılan ve içerisindeki işçilik ile görenleri kendine hayran bırakan kiliseyi Sanat Tarihçisi Feride BOZCU ile konuştuktan sonra Orta Çağ'dan kalma çamaşırhaneyi ziyaret ediyoruz. Birçok efsaneye konu olan çamaşırhaneyi gördükten sonra serbest zaman alıyoruz. Ardından Palermo’ya geçiyor ve günü noktalıyoruz. Akşam yemeği ve geceleme otelimizde.

Otelde alacağımız kahvaltının sonrasında Sicilya’nın başkenti Palermo’yu keşfetmeye başlıyoruz. Tarihi, kültürü, mimarisi ve gastronomisiyle ünlü bu olağanüstü yerde ilk durağımız şehrin kalbi konumundaki Piazza Pretoria oluyor. Meydanda Floransa'daki Don Luigi di Toledo'nun bahçesi için tasarlanan ve sonrasında Palermo’ya taşınan Pretoria Çeşmesi’ni görüyor, çeşmede yer alan alegorik heykelleri ve ünlü merdivenleri keşfediyoruz. Ardından Gotik ve Neoklasik mimarinin en önemli eserlerinden biri olan Palermo Katedrali’ne geçiyoruz. Daha önce cami olarak kullanılan ve güzellik açısından Monreale Katedrali'ni geride bırakmak için yapılan Palermo Katedrali’nin ihtişamlı süslemelerini Sanat Tarihçisi Feride BOZCU’dan dinliyoruz. Serbest zamanın ardından keyifli Palermo sokaklarında dolaşmaya devam ediyoruz. Şehrin tarihi mahallelerinin merkezi olarak kabul edilen Quattro Canti’yi gördükten sonra mükemmel akustiği ile İtalya’nın en iyi opera salonlarından biri sayılan Massimo Tiyatrosu’nu ziyaret ediyoruz. İç mekanın neredeyse dekorasyondan yoksun olduğu fakat kırmızı Norman-Bizans kubbeleri ve Orta Çağ manastır kalıntıları ile Palermo'nun sembollerinden biri olan Saint John of the Hermits Kilisesi’ni gördükten sonra Capo Market’te yerel lezzetleri denemek ve şehre karışmak için serbest zaman alıyoruz. Gün sonunda akşam yemeği için otelimize dönüyoruz. Geceleme otelimizde.

Bu keyifli seyahatimizin son gününde otelde alacağımız kahvaltının ardından İtalya kıyılarının en ihtişamlı şehirlerinden biri olan Palermo’da kendi kendimize kalarak serbest zamanımızı değerlendiriyoruz. Sonrasında havalimanına transferimizi gerçekleştiriyor; bilet, bagaj ve pasaport işlemlerimiz sonrasında Türk Hava Yolları’nın TK1376 sefer sayılı uçuşu ile 19.30’da İstanbul’a uçuyoruz. Yerel saat ile 23.10’da İstanbul Havalimanı’na varıyoruz.

Bir sonraki gezimizde görüşmek üzere!